Necip Fazıl Kısakürek vefatının 39. yılında anıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Atatürk Kültür Merkezi’nde “Bir Şiir, Bir Hayat: Zindandan Mehmed’e Mektup” sergisinin açılışına katılarak, Necip Fazıl Kısakürek’in kaleme aldığı “Reis Bey” oyununu izledi.

Bakan Ersoy, sergiyi gezdikten sonra yaptığı konuşmada Kısakürek’in, Türk şiirinin ve düşünce hayatının çok kıymetli isimlerinden biri olduğunu belirterek, şairin daha iyi anlaşılmasına imkan sağlayacak sergiye katıldığı için duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Kısakürek ile ilgili birçok toplantıya katıldığını kaydeden Ersoy, “Onunla ilgili söylenen çok özel kelimeler duydum. Hayatına, şiirine, düşüncesine dair etkileyici anekdotlar dinledim. Onun sınırları aşan, herhangi bir kalıba sığmayan, coşkusunu bir an olsun kaybetmeyen duruşu, her daim muhatabında heyecan oluşturmaktadır. Bugünkü sergide de aynı heyecanı duyduğumu sizlerle paylaşmak istiyorum.” dedi.

“Necip Fazıl, cumhuriyet döneminin en üretken isimlerindendi”

Ersoy, Kısakürek’in şiirleriyle ve ortaya koyduğu eserleriyle de Türk düşünce dünyasını etkileyen önemli isimlerden biri olduğunu vurgulayarak, şunları aktardı:

“Necip Fazıl, Cumhuriyet dönemimizin en üretken isimlerinden biri olmuştur. Davası olan, düşüncesini yüksek sesle söylemekten asla çekinmeyen üstat, girdiği yolun çilelerle dolu bir yol olduğunu bildiği için tüm şiirlerini topladığı eserin adını ‘Çile’ olarak belirlemiştir. O şiirler arasında, onun karşılaştığı zorlukları, ailesiyle arasındaki o sarsılmaz duyguyu en yoğun şekilde anlattığı şiiri ise ‘Zindandan Mehmet’e Mektup’ adlı şiiriydi. Necip Fazıl, bu şiiri Toptaşı Cezaevi’nden yazmıştı. Maruz bırakıldığı tüm zorluklar karşısında duruşundan asla taviz vermeyen Necip Fazıl, ‘Kavuşmak mı? Belki… Daha ölmedim.’ dizeleriyle asla umutsuzluğa hayatında yer olmadığını haykıracak kadar da cesurdu. O yargılandı ama asla başını öne eğmedi. Mahkum edildi, yazmaktan geri durmadı. Hücreye atıldı, fakat susmadı. Sesi dört duvarı aşıp Türkiye’nin dört bir köşesinde yankılandı.”

Usta edebiyatçının hapishanede de üretmeye devam ettiğine işaret eden Ersoy, “Ne zindan ne demir parmaklıklar ne de cezaevi duvarları onun kelimelerinin karşısında set olabildi. Çünkü o davasında her zaman haklı olduğuna inandı. Bazen o haklılığı ve özgüveni, ‘Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları’ dizesinde, bazen de Reis Bey’de idamla yargılanan mahkumun ‘beni asacaksınız fakat ruhum sizi bu dünyada ve ötelerde adım adım takip edecek’ şeklindeki haykırışında görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Sergi, adını “Zindandan Mehmet’e Mektup” eserinden aldı

Bakan Ersoy, Kısakürek’in hüküm giydiği dönemin koşullarının yeni nesiller tarafından anlaşılmasının, onun düşünce dünyasının daha yakından tanınmasını sağlaması açısından serginin öneminin altını çizdi.

Serginin adının “Zindandan Mehmet’e Mektup” şiirinden alınmasının çok anlamlı olduğuna da dikkati çeken Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Son derece profesyonel bir şekilde hazırlanan sergide tüm detayların büyük bir incelik ve titizlik içerisinde hazırlandığı görülüyor. Bu vesileyle 2015 yılında kurulan Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı’nı yürüttükleri çalışmalar nedeniyle kutluyorum. Başta serginin küratörü Şeyma Kısakürek Sönmezocak olmak üzere, emeği geçenleri tebrik ediyor, vakfın bundan sonraki çalışmalarında da başarılı olmasını diliyorum.”

Sergiye ve tiyatro gösterimine kültür sanat alanından çok sayıda önemli isim katıldı. Açılışın ardından Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçıları tarafından, Necip Fazıl Kısakürek’in “Reis Bey” eseri sahnelendi.

Aynı zamanda tiyatro gösterimi öncesi Necip Fazıl Kısakürek Kültür ve Araştırma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Şeyma Kısakürek Sönmezocak, Necip Fazıl Kısakürek’i ve yaşamını anlattı.

Anadolu Ajansı

Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.