Nelere şahid Kıldın Beni!
Bir pastanede buluşacaktık. Ben biraz geç gittim. Gittim ki hiddetler içinde. Oysa ancak beş dakika kadar gecikmiştim: -Nerede kaldın sevgilim? Vakitlerdir beklerim, gelmezsin. Bu cenderenin içinde...
Bir pastanede buluşacaktık. Ben biraz geç gittim. Gittim ki hiddetler içinde. Oysa ancak beş dakika kadar gecikmiştim: -Nerede kaldın sevgilim? Vakitlerdir beklerim, gelmezsin. Bu cenderenin içinde...
NECİP FAZIL’IN VE SERDENGEÇTİ’NİN BEDİÜZZAMANI ZİYARETİ “Üstad İstanbul’a gelince sanki bütün İstanbul halkı Akşehir Palas Oteline boşaldı. Hergün yüzlerce insan Üstadı ziyaret ediyordu. Bu arada bir...
NECİP FAZIL’IN SOHBETİNDE BEDİÜZZAMAN Bir kısım öğrencilerimi, ”Şairler Sultanı”na götürmüştüm. Kalabalık bir genç topluluğu karşısında görünce çok sevinmiş, onlara çok önemli tavsiyelerde bulunmuştu. Üzerinde en çok...
NECİP FAZIL KISAKÜREK’TEN BİR ANEKDOT NecipFazıl Kısakürek, Büyük Doğu cemiyetini Erenköy, istasyon kıraathanesinde 1965 te kurdu. Herkesin içinde, Ve saklayacak bir şeyimiz yok, dedi. “Her zaman...
NECİP FAZIL KISAKÜREK’İN TRABZON’A AİT İZLENİM VE HATIRALARI Necip Fazıl Kısakürek, bir yolculuk hatırası olarak zihnimize çizdiği Trabzon’la ilgili izlenimlerini 1920’lere kadar götürmektedir. Necip Fazıl, İstanbul-Trabzon...
NAZIM HİKMET’İN NEFS MUHASEBESİ ! Nihayet Nazım’a bir gün dedim ki: -Peyami ve bir iki üniversite profesörü de vardı- -“Gel seninle bir gece adamakıllı nefs muhasebesine...
MÜNİR DERMAN’IN MEKTUBU 21.9.75 Necib Bey, Çok uzaklardan, mezarlıklardan, ihtiyarların oturduğu sapa yerlerden bir kırçiçeği safiyetiyle size sesleniyorum. Sizi bundan 41 sene evvel Galatasarayın karşısında Senyuan...
MÜCERRET KELİME Peki amma ya Türkçe… Necip Fazıl üstad, bu sınıra gelmez, çizgi tanımaz seciye, bir gün coşmuştu yine. -Türkçe, diyordu, basit bir dildir. Her kelimesi...
MUHAL FARZ 1935’ten başlayarak 36, 37, derken yolum, bir teftiş heyeti içinde, Zonguldak 63 numaralı kömür madenini teftişe çıktı. Piyesimi yazdığım yer… Emrimizde İngiliz atları, otomobil,...
MİLLİ HAŞYET Gece yarısıydı. Gazetenin sahibi ve ben, otomobille idarehaneye doğru geliyorduk. Yolumuz Sirkeci taraflarında dar bir sokağa saptı. Kimi kagir, kimi ahşap, kümes gibi bücür...