ECEVİT VE DİL ÜZERİNE
-Şu sıralarda solda da bazı imzalar Dil Kurumu’nun çalışmalarına tenkitler yöneltiyor..
-Ecevit’i  biliyorsunuz.. Robert Kolej’deyken benim talebemdi. Kitabı var  kendisinin, evvela Necip Fazıl’ın tesiri altında kaldım, diyor.
Ben  kendisini sınıftan hatırlamıyorum. Demek ki pek parlak bir talebe  değildi. Ama talih ona bir imkân verdi. O bunu dili tahrip istikametinde  kullandı. Bualo’nun bir sözü var: Bir milletin diliyle oynamak, ona en  büyük suikastı yapmaktır, diyor. Bunların hepsini yazdım. İnandıkları  garbın fikirlerini. Bakıyorum Allah dememek için özel gayret  sarfediyorlar. Tanrı kelimesini bir iman tavrı olarak kullanıyorlar.  Tanrı ilah demek. Allah ise, ismi has (özel isim). Bir tek köylü  gösterin ki Allah yerine tanrı desin.. Benim, alış veriş edilen  bakkalın, aşçının, esnafın bilmediği, kullanmadığı Türkçe, Türkçe  olamaz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir hadise yok. Ruslar mesela..  Bütün eskiye düşmanlar. Çünkü eskinin çok bayatlamış tarafları vardır,  bunu görmek bir hünerdir. Cemiyetin eski enkazı üzerine kurmaya  kalktıkları bina bâtıldır. Yoksa bir çok tenkitlerinde haklı  olabilirler.. Kapitalizm tenkitlerinde, şunda bunda haklı olabilirler.  Ama çarede sıfırdırlar. Onlar bile, dile bunu reva görmedi. Benim şimdi  bu lafımın bir tarafını kapatıp bir tarafını açarsanız beni komünist  diye takdim edebilirsiniz…
(Konuşmalar, Büyük Doğu Yayınları, 3. baskı / s.243-244)
