ÜSTAD VE CEMİL MERİÇ
Yine  bir gün Cemil Meriç’in Erenköy’deki evine gittim. Daha önceden Cemil  Meriç’in Üstad Necip Fazıl’ın yanına gittiğini duymuştum. Cemil bey  diğer odadayken eşi Fevziye Hanım’a: Dün Necip Fazıl’ın yanına  gittiğinizi duydum ve neler olduğunu çok merak ediyorum.” dedim.
Fevziye hanım: “Necip Fazıl, Cemil Meriç’e: “Cemil buzdağı gibisin. Tabanına varmak istiyorum, ulaşamıyorum.” dedi.
Cemil  Meriç ‘Bu Ülke’nin yeni baskısını NFK’ya gönderirken şunları yazmıştı:  “Necip ve Fazıl Üstadıma” Aralarında fazla samimi bir hal olmasa da, bir  dostluk vardı.
Bir gün Cemil Meriç’ten, kendisiyle Necip Fazıl’ı  karşılaştırmasını istedim. O da: “Ben bilim adamıyım. O ise iman adamı.  Kendisi çok dolu bir insan. Bütün ruhunu Arvasi inşa etmiş. Arvasi’yi  çekerseniz, geriye bir şey kalmaz. Kendisine yaklaşmak istedim. Beraber  çalışmak istedim. Fakat o istemiyor. Türkiye’de ben de dahil saf petrol  alevi yoktur. Yani devamlı ısı ve ışık veren beyinler yoktur. Karanlığı  daha da kesiflendiren şimşek pırıltıları vardır.”
(Murat Yerlikhan – Doğumunun 100. Yılında Necip Fazıl – Kültür Bakanlığı, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Yayınları)
